Stres

Stres, kişinin bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanmasıyla ortaya çıkan bir gerginlik durumudur ve aslında yaşamın doğal bir parçasıdır. Tehditle karşılaşınca hayatta kalmak isteyen canlı, ya bu tehditle savaşacaktır, ya da bu tehditten kaçacaktır. Stres karşısında kişinin kalp hızı ve solunum sayısı artar, kan basıncı yükselir, göz bebekleri büyür, kişi endişe duyar, hatta paniğe kapılabilir.

Stresin bir miktarı aslında kişinin ruhsal gelişimine ve olgunlaşmasına yardımcı olur. Örneğin sınavlarda başarılı olabilmek için bir öğrencinin bir miktar stres hissetmesi gerekmektedir. Ancak aşırı stres, kişiyi iş göremeyecek bir duruma getirip, ciddi sorunlar yaratabilir. Örneğin iş yerindeki uzun süreli ve sık olarak tekrarlayan stresin kişilerde migren, kalp hastalıkları, kaslarda gerginlik, uyku sorunları, yorgunluk gibi fiziksel sağlık sorunlarına, anksiyete (kaygı), çaresizlik, depresyon, alkol ve madde kullanımında artış gibi ruhsal sorunlara, iş doyumsuzluğu, işle ilgili kendine güvende azalma, iş veriminde azalma, işe devamsızlık, tükenmişlik sendromu, işi bırakma, aile içi ilişkilerde bozulma, kişilerarası iletişim sorunları gibi mesleki ve sosyal sorunlara neden olduğu gösterilmiştir.

Fiziki çevreden kaynaklanan durumlar (hava kirliliği, gürültü, kalabalık, sıcaklık gibi), iş ile ilgili durumlar (ağır iş, gece işi, vardiyalı iş, büyük sorumluluk getiren işler gibi), günlük stresler (trafikte sıkışmak, çocuğun ağlaması, yemeğin yanması gibi), gelişimsel stresler (çocuğun okula başlaması, ergenlik, menopoz, emeklilik gibi) ve psikososyal krizler (ciddi hastalıklar, doğum, aile bireylerinden birinin ölümü, işten çıkarılma gibi) stres faktörleri olarak sayılabilir. Aslında temel sorun stresin varlığı değil stresle nasıl başa çıkılacağının bilinmemesidir.

Stresle başa çıkabilmek için öncelikle sorunu tanımlamak, nedenini belirlemek, bir eylem süreci planlayıp bu planı uygulamak ve sonuçları değerlendirmek gerekir. Birkaç denemeden sonra bulunan yöntemin işe yarayıp yaramadığı anlaşılır. İşe yaramıyorsa yeniden sorunu belirleyip çözüm aramak yani ısrarcı olmak gerekir. Kişinin hayatındaki tüm stres faktörlerini ortadan kaldırması mümkün değildir. Kişi başlangıçta bir stres faktörüne odaklanmalı, amaca ulaştığında da kişi kendini ödüllendirmelidir.

İş stresini azaltmak için öncelikle işle ilgili gerçekçi beklentiler ve gerçekçi hedefler koymak gerekir. Çözümsüz gözüken sorunlarda yönetimden yardım istenebilir. Gün içinde 15’er dakikalık çay-kahve molaları, mümkünse rotasyon ve eğitim etkinliklerine katılmak stresi azaltmaya yardımcı olur. Gerektiğinde hayır diyebilmek önemlidir. Yeni uğraşlar edinilmeli, arkadaş desteği alınmalı, gerekirse bir destek grubuna katılınmalıdır. Mesai sonrası arkadaşlarla bir yerde sohbet etmek gibi rahatlamayı sağlayacak yollar bulunmalıdır. Baskılar çok artmışsa tatile çıkmak iyi gelebilir. Stres dayanılmaz hale geldiğinde ise iş değiştirmek tek çözüm olabilir.

Düzenli egzersiz, düzenli uyku, düzenli beslenme ve gevşeme teknikleri (yoga, masaj, nefes egzersizleri, meditasyon gibi) stresle baş etmede yardımcı yöntemlerdir. Bu yöntemlerin işe yaramadığı durumlarda ise psikiyatri uzmanına başvurulmalıdır.